Kokunun Gücü

“Koku, gönül gözünü açar” Mevlana

koku almaKoku alma duyumuz ile ruhsal dünyamız bir bütündür.

Kokular İçgüdülerimiz, ruh halimiz, hafızamız, duygularımızı hatta hormonal sistemimizi etkilerler. Kimi kokular hoşumuza giderken, kimisi bazı duygularımızı harekete geçirirler, kimi kokular ise anılarımızın canlanmasını sağlarlar.

Her insanın belleğinde kalıcı bir yer edinen ve unutulmayan birçok hoş koku bulunmaktadır. Bu kokulardan bazılarını bir anlığına düşünmek bile, insanların o kokuyla bağlantılı anılarını tazelemeye yardımcı olur.

Örneğin tarçın kokusu sizi çocukluğunuza götürebilir, anneannenizin yaptığı kurabiyeleri gözünüzün önüne getirebilir.

Veya mis gibi bir lavanta esintisi çocukluğunuzdaki temiz beyaz çarşaflarınızı anımsatabilir.

Güzel bir parfüm kokusu, eski bir aşkınızı anımsatabilir.

Algılanan her türlü koku, özel bir kodlamayla beynimizdeki koku belleğinde arşivlenmektedir. Kokuya ait bilgiler görsel ve işitsel hafızaya göre daha kalıcıdır. 

Bu nedenle, tek bir kokunun algılanmasının sonucunda zihnimizde birçok görüntü ve anı canlanabilmektedir.

Koku 24 Saat Boyunca Çalışır ve Hiçbir Zaman “Kapatılamayan” Tek Duyudur.

Koku alma duyusu en önemli duyularımızdan biridir ve beynimizin duygu, hafıza ve yaratıcılığı etkileyen kısmında yer alır. İnsanda koku duyusu, günlük duyguların yüzde 75’ini etkiler ve hafızada önemli bir rol oynar.

Koku duyusu ön beyin, talamustan süzülmeksizin doğrudan beyne giden tek duyudur. Bu bölgeye duygu merkezi (limbik sistem) denir. Duygu merkezi davranışsal, motivasyon, uzun süreli bellek, ve koku alma duyusu gibi çeşitli fonksiyonlar içerir.

bitkisel yağlar

Tarih boyunca kokuların insan üzerindeki etkileri incelenmiş ve çeşitli hastalıkların iyileştirilmesinde kullanılmıştır.

Bitkisel yağların bileşiminde bulunan uçucu bileşenlerin burundaki koku sinirlerini uyarmasıyla beyne giden uyarılar, koku merkezi ile çok yakın ilişki içinde bulunan duygu merkezini harekete geçirir ve özel etkiler ortaya çıkar.

Türk tıp tarihinde İbn-i Sina ve Biruni gibi âlimler, gülü akıl hastalarının tedavisinde kullanmışlar ve hafızayı açtığını, belleği güçlendirdiğini görmüşlerdir.

Yapılan çeşitli çalışmalarda, farklı aromaterapik kokuların beynin elektriksel aktivitesini farklı şekilde etkilediği EEG sonuçları ile gösterilmiştir.

Örneğin; lavanta ve bergamot uçucu yağlarının beyinde “mutluluk hormonu”olarak bilinen endorfin salgısını artırıp, uygulamadan sonra ruhsal ve fiziksel bir gevşeme sağladığı bildirilmiştir.

Gül kokusunun  ise nefes hızını ve kan basıncını düşürdüğü; vanilya kokusunun ise sakinleştirici bir etkiye sahip olduğu görülmüştür. 

Kahve kokusunun sakinleştirici bir etkisi olduğu saptanmıştır.